Quartz saatlerin tarihi çok kısadır. 1928 yılına kadar Bell Labs’taki bilim adamları, titreşen quartz kristallerinin saatlerin düzenlenmesinde kullanılmakta olan herhangi bir malzemeden çok daha kesin bir referans sinyali sağlayabileceğini fark ettiler.
Sonraki on yılda quartz, referans standartlarını yavaş yavaş değiştirmeye başladı. Bununla birlikte bu yeni teknolojinin, quartz saatleri yeterince küçük ve kullanımını arttıracak kadar ucuz hale getirmesi için, 30 yılı aşkın bir süre daha geçmesi gerekecekti. Quartz saatlerin gelişmesi devam ederken diğer tarafta süre gelen kristal osilatörünü kol saatine getirme düşüncesi hantal bir gayretti. Birçok kişi quartz saatleri dönemin en büyük teknolojik başarılarından biri olarak kabul etmektedir.
Gelişme süreci çok uzun bir dönemi kaplamasa da fiziksel büyüklük, maliyet, pil ömrü, dayanıklılık ve kristal ömrü pratik bir quartz kol saatinin, günümüze kadar gelen süreçte önüne çıkan en önemli engeller olarak gözükmektedir. 1970 yılların başında Japonya ve İsviçre’deki saatçiler bu zorlu sorunları çözdüler ve quartz mekaniğini kullanan ilk saatler halka tanıtıldı. Bugün şaşırtıcı görünebilir, ancak bu ilk quartz saatler ultra-lüks olarak kabul edildi ve o dönemin karşılaştırılabilir mekanik saatlerine kıyasla çok daha pahalıydı.
Entegre devrenin icadı quartz fiyatlarının çarpıcı bir biçimde düşmesine neden oldu. Quartz saatlerin popülaritesi yükselmekteydi ve quartz devrimi 1970’lerde geleneksel saat endüstrisini neredeyse tamamen değiştirdi. Yaşanan bu gelişmelerin ardından 1970 ve 1983 yılları arasında İsviçre’de çalışan saatçi sayısı 1.600’den 600’e düştü.
Saat endüstrisini kurtaran gelişme, bir kol saati takmanın artık zamanı bilmekten ziyade şıklık ile bağdaştırılması ve bu objeye olan tutkunun gün geçtikçe artmasıydı. Saatler moda aksesuarları haline geldi, yeni ve şık tasarımlar için büyüyen bir iştah yarattı. Büyük markaların çok çeşitli fiyat aralıklarında hem mekanik saatler hem de quartz saatler üreterek gelişip büyümeleri bu dönem sayesinde gerçekleşmiş oldu.
Bugün bir saat takmak büyük ölçüde bir yaşam tarzının göstergesi olarak kabul edilmektedir. Quartz saatler aslında zaman işleyişini demokratikleştirdi. Bu teknolojik harikalar o kadar ucuz ki ilk çıktığı dönemde sadece belli bir grup tarafından kullanılıyor ve satın alınabiliyordu. Şu an pratikte herkesin kullanabildiği bir hale geldi. Bununla birlikte kişiselleştirme ve çeşitlilik için hala önünde çok uzun bir gelişme alanı bulunmaktadır. Günümüzde çok ucuza satılan bu saatlerden firmalar büyük gelir elde etmektedirler. Plastik veya metal, basit veya gösterişli… Seçim tamamen size kalmış.
Quartz saatler zamanın işleyişini sonsuza dek değiştirdi ve geleneksel, mekanik saat takmayı tercih eden kişilere bile “quartz devriminin” tüm endüstri için iyi olduğunu kabul etmek zorunda bıraktı.