Almanya’nın horolojik hikayesi, Glashütte’nin merkezinde bulunan müzede yatıyor. Doğu Almanya’da yaklaşık 7000 kişinin yaşadığı bu küçük kasabaya Dresden’den otomobille 40 dakikada ulaşılıyor. Nüfusunun neredeyse yarısı, şehir içinde bulunan Glashütte Original, Lange ve Nomos’un da bulunduğu tanınmış Alman saat markalarında saatçi olarak çalışıyorlar.
Glashütte, endüstrinin en önemli markalarının yanı sıra, doğduğu yer olan Alman saatçiliği için oldukça önemli bir yerdir. II. Dünya Savaşı sonrasında Glashütte Doğu Almanya’da olduğu için, Berlin Duvarı çökene ve kapitalizm geri dönene dek, saat endüstrisinin gelişimi bir yavaşlama dönemine girdi.
Glashütte, bölgedeki zengin gümüş madenleri sebebiyle göç alarak 16. yüzyılda kurulmuş bir şehirdir. Madenler kuruduktan sonra saatçilik, şehrin ana endüstrisi haline geldi. 18. Yüzyıla gelindiğinde Ferdinand Adolph Lange, Moritz Grossmann, Julius Assmann ve Adolf Schneider gibi ünlü zanaatkarlar burada Alman saat endüstrisinin başını çekiyorlardı.
Müzenin ilk kısmında, Alman saatçiliğinin ilk yıllarına kadar giderek 17. ve 18. Yüzyıldaki saat teknikleri ile birlikte Saksonya Kralları’nın saat ve enstrüman koleksiyonlarını sergiliyor. Gerçek efsaneler 19. yüzyıl eserlerinin bulunduğu bölgede yer alıyor. Avrupa turunu tamamladıktan sonra Glashütte’e dönen Ferdinand Adolph Lange’ın İsviçre üretim teknikleri ile İngiliz mekanizma yapılarını birleştirdiği el yapımı saatler bu alanda sergilenmekte. Bütün bunlar, yüzyıllar boyu Glashütte saat yapımının başyapıtlarından oluşan kronolojik sergilerle özenle ziyaretçilere sunuluyor.
En belirgin eserlerden biri, lobide oturan Hermann Goertz’un astronomik saatidir. Saat, dört basamaklı ekranında bin yıllık zaman döngüsü ile birlikte yıldız çizelgesi, gündoğumu ve günbatımı göstergelerine sahip. Bunları hepsi 1756 parçalık mekanizma ile gerçekleşiyor. Goertz saatin yapımına başladığında 2. Nicholas hâlâ Rusya’nın Çarı idi saat tamamlandığında ise Birinci Dünya Savaşının bitiş yılıydı.
Goertz 1862’de dünyaya geldiğinde bölge Polonya sınırları içindeyken daha sonra Almanya’nın bir parçası oldu. Ukrayna’da Berdansk’a kentine taşınan Goertz burada yerel bir saatçinin kızıyla evlendi. 19. yüzyılın sonlarına doğru başladığı saat yapımına 1917 yılında ki Rus Devrimi sebebiyle ailesini geride bırakıp ülkesine dönmesiyle Almanya’da devam etti.
Goertz Glashütte’ye geldiğinde orta yaşları geçmişti ve saat yapım okuluna kayıt olan en yaşlı öğrenci oldu. Goertz yıllar boyunca saat üzerinde çalışmaya devam etti, yavaş ama kesinlikle tamamlanmayı amaçlıyordu.
Goertz, ilk başladığı andan itibaren 30 yıldan uzun süren eserini 1925’te bitirdi. Üç yıl sonra Saksonya eyaleti saati satın aldı ve saat okuluna bağışladı. Bu sürede Goertz saati geliştirmeye devam etti. Yakın bir arkadaşı olan Glashütte’lü saat yapımcısı Alfred Helwig Goertz’in vefatından sonra eseri üzerinde çalışmalarını devam ettirerek 1956’da küresel ay fazını tamamladı.
Glashütte’nin tarihindeki birçok isim müzede yeniden canlandırıldı. Müze’nin sergilerinin bir kısmı ilgili dönemlerde Alman askerleri tarafından kullanılan askeri saatleri de barındırıyor. Bunların çoğu geçmişte Alman saat endüstrisinin hayati bir bölümünü oluşturmaktadır.
Alman Saat Müzesi sadece bilgi deposu ve eserlerden oluşmuyor. Müze turunun sonunda restorasyon departmanına getirilen ziyaretçiler burada deneyimli saat ustalarının gözetiminde tamir edilmesi için getirilen saatlerin onarımında çalışabiliyor. Farklı bir deneyim yaratan bu olay istemeniz halinde ücret karşılığında size sertifika ile hoş bir anı haline getirilebiliyor.